NUTUK, TARİHİ BİR KAYNAK SAYILABİLİR mi? (4)
5) Nutuk'un Son Kısmı Atatürk'e Ait Değildir
Bir başka tarihi gerçek ise sonraki yıllarda ortaya çıkmıştır. Oral Çalışlar'ın İnönü'den naklettiğine göre; Atatürk'ün nutkunun sonunda yer alan ‘Gençliğe Hitabe' Mustafa Kemal Atatürk'e değil İsmet İnönü'ye aittir.
Oral Çalışlar'ın naklettiğine göre; Atatürk hazırladığı nutku, yakın arkadaşı İsmet İnönü'ye okuması ve fikirlerini söylemesi için vermiş. İsmet Paşa uzun konuşmayı okuyup bitirdikten sonra Atatürk'e iade etmiş. Atatürk'ün ‘nasıl buldun' sorusuna, ‘Paşam çok güzel, ancak, sonunu gençliğe hitap ederek bitirmek sanırım faydalı olur' cevabını vermiş. Atatürk de bunun üzerine ‘O zaman sen yaz böyle bir bölüm; bakalım, iyi olursa dediğin gibi yaparız.' deyince İsmet İnönü Nutuk'un sonundaki ünlü ‘Gençliğe Hitabe' bölümünü kaleme almış” (Çalışlar, 2008).
6) Nutuk'u Atatürk'ün En Yakın Dava Arkadaşı İsmet İnönü Kaynak Kabul Etmemiştir
İsmet Paşa'nın da şöyle bir tavrı var: Nutuk'ta Milli Mücadele yoldaşlarına karşı yapılan saptamalara ve değerlendirmelere katılmıyor. "Nutuk, okunduğu tarihteki siyasi bir değerlendirmedir" diyor. Bunu çok açık bir şekilde söylüyor. "Nutuk'u o kişiler hakkında yapılan son değerlendirme olarak kabul etmemek gerekir" diyor. Zaten Atatürk de aynı kanıda olmalı ki daha hayattayken Ali Fuat Cebesoy'la Refet Bele'yi 1933'te Cumhuriyet Halk Partisine milletvekili olarak alıyor. Yoksa Cebesoy'u ve Refet Bele'yi Nutuk'ta Cumhuriyete karşı, hilafetçi, saltanatçı diyerek çok ağır şekilde suçluyor (Koçak,2011:171).
İnönü, Abdi İpekçi'ye, “Atatürk, 1927'de Meclis'te Nutuk'u okuduğunda Milli Mücadele'deki yol arkadaşlarına kendisine muhalefet ettikleri için çok öfkeliydi. O kızgınlıkla bunları hain olarak niteledi. Eğer Nutuk'u sonra okusaydı, öfkesi yatışmış olurdu ve daha yumuşak bir dil kullanırdı” diyor. Burada önemli olan, Nutuk'un, İsmet Paşa'nın tanıklığıyla, Atatürk'ün çok öfkeli olduğu bir zamanda söylenmiş olmasıdır. Dolayısıyla Nutuk, ezelî ve ebedî bir kitap değildir. Tarihin, 1927'deki Atatürk'ün stratejilerine göre dizayn edilmesidir (Akyol,2009).
Nitekim İnönü bu düşüncelerinin etkisiyle Nutuk'un yaygınlaştırılmasına sıcak bakmamış, bir anlamda unutulmaya terk edici bir tavır ortaya koymuştur.
1938'de 3. baskısını yapan “Nutuk”, İnönü'nün uzun cumhurbaşkanlığı döneminde bir daha matbaaya uğrayamadı. “Nutuk”suz geçen 12 İnönü'lü yıldan sonra nihayet Demokrat Parti devrinde tutukluluğu sona erdi.1950'de ilk cildi basıldı, 2. cildi 1952'de, 3. cildi ise 1959'da çıktı. “Atatürkçü” İnönü ve “Kemalist” CHP'si yalnız paralardan ve pullardan Atatürk resimlerini kaldırmakla yetinmemiş, “Nutuk”u da yasaklamıştı (Aydın, 2010).
6) Nutuk'un Objektif Bir Metin Olmadığı, Kemalist Kaynaklar Tarafından da İtiraf Edilmiştir
Daha sonraki İnkılâp/devrim tarihi kitaplarının anası olan Türkiye Cumhuriyeti Tarihi'nin yazarı Enver Ziya Karal, Kâzım Karabekir'in eleştirilerine cevap verirken üzerinde durduğu iki nokta önemlidir. Birincisi, bu kitabın bir devlet tarihi olduğudur. Devlet tarihinde olaylar devlet başkanları etrafında toplanır. Bu bütün devlet tarihlerinde göze çarpan bir gerçektir.
Klasik bir ders kitabında bir olayın bütün kahramanlarını saymak mümkün değildir. Karal'ın, Karabekir'in tarih kritiğine yer verilmemesi itirazına cevabı da, ders kitabında tarih kritiğine yer verilmeyeceği şeklindedir (Doğan M.2014:317).
Kemalist Tarihçi Cemal Kutay'a göre de "İlk yapılacak şey, Nutuk'un bir tarih olmadığını açıkça ortaya koymak"tır. Vahidettin'in hainliği meselesine atıfta bulunan Kutay, "Nutuk'a isnat ederek bir hadisenin tek başına Nutuk'un çerçevesi içinde izahı mümkün olmadığı kabul edilmelidir. Mustafa Kemal ne yazık ki kendi nutkunda Milli Mücadele'nin kuruluşunu hakiki olarak anlatmamıştır" der. (Nuriye Akman'ın röportajı, 13 Haziran 1995, Sabah) (Hür,2006).
- Mehmet Doğan'a göre; Mustafa Kemal, meşhur nutkunu okudu. Millî Mücadele'den sonra, gerçek veya hayalî düşmanlara, rakiplerine karşı iç mücadeleyi de kazanmış, ipleri tamamen eline almış bir lider konumunda, olup bitenleri kendi zaviyesinden açıklayan uzun bir metinle kürsüdeydi. Dönemin ünlü yazarlarından, Atatürk'ün Çankaya sofrası müdavimlerinden F. Rıfkı Atay, tarihçileri hükümlerinde daha serbest bırakmak İçin M. Kemal'in bu Nutuk'u hiç yazmaması gerektiğini ifade etmektedir (Doğan M.2014:315-316).
Prof. Dr. Cemil Koçak, son noktayı şöyle koyar: Nutuk bizde çok sözü edilen, neredeyse bütün öğrencilere bedava dağıtılan, çok basılan, çok ödev konusu olan bir eser olmakla birlikte ben çok az okunduğu kanısındayım. Buradaki problem de şu: İyi niyetle okumaya kalktığınız zaman Nutuk bugün için pek okunabilir bir metin olmaktan çıkmıştır. Sadece Nutuk okuyarak milli mücadeleyi öğrenmek mümkün değildir (Koçak,2011:138).
Okumadığı Nutku tırlara koyup açlık sınırında olan Suriyeli Türkmenlere gönderen CHP'nin hayatın ve tarihin gerçeklerinden ne kadar kopuk olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
YAZI SERİSİNİN KAYNAKÇASI
Akyol Taha, (2006), Milliyet, 26.12.2006
Akyol Taha, (2009), Milliyet, 6.12.2009
Aydın Ertan, (2010), Star, 15.5.2010
Akyol Taha, (2011), Kayıp Tarihimiz, İstanbul: Yakın Plan Yay
Armağan Mustafa, (2011), Haber 7, 15.05.2011
Atatürk M. Kemal, (1998), Nutuk, İstanbul: Cumhuriyet Gaz. Yay
Bozdağ İsmet, (1972), Bir Çağın Perde Arkası, İstanbul: Kervan Yay
Cebesoy Ali Fuat,(2007), Siyasi Hatıralar, İstanbul: Temel Yayınları
Çalışlar Oral, (2008), Radikal,29.06.2008
Demirel Ahmet,(1994), Birinci Mecliste Muhalefet, İstanbul:İletişim Yay
Doğan D. Mehmet,(2014),Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş, Ankara:Yazar Yayınları
Doğan D. Mehmet, (2019),Milli Mücadele'nin Zaman Akışı, Ankara: Yazar Yayınları
Emre Akif,(2019), Çizgisiz Defter, İstanbul: Büyüyenay Yayınları
Hür Ayşe,(2006),Radikal, 08.01.2006
Kadri Hüseyin Kazım, (2000),Hatıralarım, İstanbul:Dergah Yay.
Karabekir Timsal,(2010),Vatan, 27.1.2010
Koçak Cemil, (2011), Kayıp Tarihimiz, İstanbul:Yakın Plan Yay
Koçak Cemil,(2013),Tarihin Buğulu Aynası, İstanbul:Timaş Yay
Mumcu Uğur, (1998), Kazım Karabekir Anlatıyor, Ankara: UM.AG Yay
Poulton,H.(1999),Silindir Şapka-Bozkurt ve Hilâl,İstanbul:Sarmal Yayınevi
Tunçay Mete, (2010), Neşe Düzel, 1-2-3.03.2010
Türkmen Zekeriya, (2010), Mütarekeden Milli Mücadele'ye M. Kemal Paşa, İstanbul:Bengi Yay
Zürcher Erik Jan, (2005),Milli Mücadelede İttihatçılık,İstanbul:İletişim Yayınları